Eski Edirne Valisi merhum Fahri Yücel’in “Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektup Kampanyası” kapsamında 23 Nisan 2002’de makam koltuğuna oturan ilkokul öğrencisine yazdığı mektup, PTT görevlilerince şu an inşaat mühendisi olan sahibi Erçin Çeşme’ye teslim edildi.
Görevi başındayken 2004 yılında hayatını kaybeden ve ölümü kentte büyük üzüntüye neden olan Vali Fahri Yücel, PTT AŞ tarafından 2002’de düzenlenen “Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektup Kampanyası” kapsamında, dönemin Merkez İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Erçin Çeşme’ye 2023 yılında iletilmek üzere mektup yazdı.
Mektup, Çeşme’nin 23 Nisan 2002’de Yücel’in makam koltuğuna oturduğu gün, 21 yıl sonra kendisine gönderilmek üzere PTT AŞ görevlilerince teslim alındı.
Geçen 21 yılın ardından mektup, Çeşme’nin Edirne’deki eski adresine götürüldü. Komşularının haber vermesi üzerine yıllardır beklediği mektubun geldiğini öğrenen Çeşme, yaşadığı İstanbul’dan eşi Ayça Kibar Çeşme ile kente gelerek mektubu Selimiye Şubesi’nden teslim aldı.
Mektubu büyük bir heyecanla açıp okuyan Çeşme, merhum Vali Fahri Yücel’in yazdıkları karşısında duygu dolu anlar yaşadı.
Yücel, Çeşme’ye yazdığı 23 Nisan 2002 tarihli mektupta şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. yılı kutlamaları çerçevesinde Posta İdaresinin ‘2023’e mektup var’ kampanyasının başlatıldığı bu gün, senin bu makamda oturman geleceğimizin aydınlık bir göstergesidir. Bu onurlu görevin sorumluluğu ve güçlükleri çok fazladır. Edirne’mizi bir Avrupa şehri yapmak, bulunduğu coğrafi konuma uygun, modern bir şehir görünümü kazandırmak için, geleceğin büyükleri olan sizlere de çok iş düşmektedir…
Sevgili Erçin, Cumhuriyet’i korumak ve yüceltmek için üzerinize düşen görevlerin bilinciyle, ülkemize, topluma, çevrene ve kendine yararlı bir birey olarak 2023’te isteğine, yeteneğine, çalışmalarına ve başarılarına uygun mevkilerde olmanı diler, gözlerinden öperim.”
“Vali beyin yazdıkları çok anlamlı”
Çeşme, AA muhabirine, Vali Fahri Yücel’in kendisine mektup yazdığını, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda onun makamına geçtiğinde öğrendiğini söyledi.
Valiliğe gitmeden öğretmenlerinin kendisine valinin görevlerini anlattığını belirten Çeşme, “Yaşım küçük olmasına rağmen o günün anlamını biliyordum, Hissediyordum. O gün koltuğa oturdum ve bana ilk sorulan neler hissettiğimdi. Bana öğretilen birçok şey aklımdan uçup gitmişti heyecandan, 12 yaşında bir çocuk olarak. Aklıma gelen ilk şey koltuğun çok rahat olduğuydu ve bunu söylemiştim. Orada gülüşmeler olmuştu.” dedi.
“Hep bekledim. Çok heyecanlı bir bekleyişti”
Çeşme, Vali Yücel’le daha sonra da görüşüp sohbet ettiğini dile getirdi. Yücel’in mütevazi, babacan ve sevecen bir insan olduğunu ifade eden Çeşme şunları kaydetti:
“O yaşlarda yaptıklarını çok anlayamamıştım. Ama sonrasında Edirne halkının ona gösterdiği teveccüh, ilgi ve alakanın farkına vardım. Şu an Edirne’mizde onun adını taşıyan okul var. Onun adına parklar, müzeler açıldı. Kendisi aslında ölmedi, ismiyle yaşamaya devam ediyor. Çok mütevazi biri olduğu için belki yaşasaydı bunların hiçbirini kendisi için istemezdi.
Ama Edirne için birçok şey yaptı. Onları hala görüyoruz. Hala yaşıyoruz. Umarım onun vizyonuyla daha güzel yıllara, daha nice yüzyıllara varacağız. Mektubun 29 Ekim 2023’te geleceğini biliyordum. Ama her 23 Nisan’da, yani o koltuğa oturduğum günün her seneidevriyesinde ben o gazete kupürüne baktım. Hep bekledim. Çok heyecanlı bir bekleyişti. ve o gün, bugün geldi. Vali Bey’in yazdıkları çok anlamlı.”
Çeşme, Vali Yücel’in ölüm haberinin tüm Edirneliler gibi kendisini de üzdüğünü belirtti. O gün tüm Edirne’nin yasa boğulduğunu anlatan Çeşme, “Kendisi aynı zamanda benim komşumdu. Ben bazen pazar günleri vali konağının yanındaki sahada basketbol oynuyordum. Onu makam aracıyla çıkarken görüyordum. ve bazen eşiyle, marketteyken görüyordum. Bir anda hayatını kaybetmesi beni çok üzdü.” dedi.
“Gençler olarak geleceğe umutla bakmalıyız”
Çeşme, Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamanın sevincini yaşadığını belirterek, “Cumhuriyet’in değerini bence önümüzdeki yıllarda daha da anlıyor olacağız. Çünkü şu an dünyada ve ülkemizin etrafında güzel şeyler yaşanmıyor. İnsanlar ölüyor ve Cumhuriyet’in ne kadar değerli olduğunu ve onu korumamız gereken bir değer olduğunu önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum. Değerini bilemiyoruz bazı şeylerin sahipken. Bence Cumhuriyet de öyle bir şey. Ama her şeyin güzel olacağını ve geleceğe ümitle bakmamız gerektiğini Vali Bey mektubunda da yazmış. ve Atatürk Nutuk’ta da yazmıştı. Atatürk’ün çizdiği yolda Vali Bey’in yazdığı mektupta olduğu gibi geleceğe umutla bakmaya biz gençler olarak devam etmek zorundayız.” şeklinde konuştu.