Bir süredir kanserle mücadele eden ve hayatını kaybeden yapımcı, organizatör ve sanatçı menajeri Erkan Özerman için İstanbul’da Zincirlikuyu Camii’nde helallik alındı. Törene Erkan Özerman’ın kardeşleri Mehmet Volkan Özerman ile Nurkan Tekelioğlu, eski manken Engin Koç, eski manken Yusuf Azuz, manken Ece Gürsel, 1988 Türkiye Güzeli Sibel Tan Arıkan, şarkıcı Ege, yapımcı İzzet Öz ve sevenleri katıldı.
TOPRAĞA VERİLDİ
Daha sonra Erkan Özerman’ın cenazesi Kocaeli’nin Kartepe ilçesine bağlı Uzuntarla Mahallesi’nde bulunan çocukluğunun geçtiği eve getirildi. Burada da helallik alındı. Ailesi, yakınları ve sevenleri Özerman’a haklarını helal ederken, kardeşi Nurkan Tekeoğlu’nun ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü.
Helalliğin alınmasının ardından Özerman’ın cenazesi Kartepe’deki Uzuntarla Merkez Mezarlığı’na götürüldü. Mezarlıkta öğle namazı vakti kılınan cenaze namazının ardından Özerman toprağa verildi.
“BABASININ MEZARINA GÖMÜLMEK İSTEDİ”
Özerman’ın halasının oğlu Mehdi Nüzhet Çetinbaş hem hastalık sürecini hem de Özerman ile son görüşmelerini anlattı:
“Son vazifemizi yerine getirmek için buradayız. Buradaki ev onun çocukluğunun geçtiği yer. 4-5 yaşlarındayken 2’nci Dünya Savaşı sırasında köyde kaldı. Çocukluğu tamamıyla burada geçtiği için de köye çok bağlıydı. Boş vakitlerinde, bayramlarda hiç unutmadı, sürekli burada bulundu ve vefat ettiğinde de köyde, burada gömülmek istediği için biz de son vazifemizi yerine getirdik. Burada babasının mezarına gömülmek istedi. Dolayısıyla biz de vasiyetini yerine getirdik.”
“İSTANBUL’DA TÖREN YAPILMASINI İSTEMEDİ”
“Öleceğini biliyordu. En son görüştüğümüzde ‘Herhalde bu son senem’ diyordu. Bir de kendisi dünya çapında ünlü bir insan olmasına rağmen İstanbul’da kesinlikle kendisi için bir tören yapılmasını istemedi. Teşvikiye Camii’ne gelecekler, orada dedikodu yapacaklar. Bu sanat dünyasının içerisinden yetiştiği için o camiayı çok iyi tanıyan biri olarak, kesinlikle ‘Benim cenazemin üstünden istismar yapmalarına, dedikodu yapmalarına izin vermeyeceğim’ diyerek kabul etmedi kendisi ve bu şekilde sade bir törenle defnedilmek istedi. Biz de vasiyeti gereği buradayız.”