Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı.
Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız
TASARRUF, 10 GÜNDE 3 ÜLKE GEZEN DİYANETTEN BAŞLAMALI
Tasarruf paketi ikna etmedi. Vatandaşlar, tasarrufa öncelikle Saray ve Diyanet’ten başlanmasını, paketin uçaklardan çorba içilen kaşığa kadar geniş bir alanı kapsaması gerektiğini söyledi.
HAZİNE Bakanı Mehmet Şimşek’in tasarruf paketi vatandaşı ikna etmedi. Açıklanan paketinin başarılı olacağına inanmadıklarını belirterek, tasarrufa öncelikle Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan başlanması, paketin iktidarın kullandığı uçaklardan çorba içilen kaşığa kadar geniş bir alanı kapsaması gerektiğini söyledi.
Makam araçları, beş yıldızlı otel toplantıları ve yurtdışı gezileri ile tartışmaların odağındaki Diyanet İşleri Başkanlığı da tasarruf paketini umursamadı.
Diyanetİşleri Başkanı Ali Erbaş ve beraberindeki heyet, 12 Nisan ile 23 Nisan arasındaki 10 günlük sürede üç farklı ülkeyi ziyaret etti. İlk olarak İtalya’ya giden Başkan Erbaş’a, Dış İlişkiler Genel Müdürü Mahmut Özdemir ve Rehberlik ve Teftiş Başkanı Hasan Güçlü eşlik etti. İtalya ziyaretinde, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) genel kuruluna katıldığı belirtildi.
Erbaş, Papa Fransisile de bir görüşme gerçekleştirdi. İtalya’dan sonra Irak’a giden Erbaş’ın Bağdat ziyaretinde, Dış İlişkiler Daire Başkanı ile özel kalem ve koruma ekibinin bulunduğu bildirildi. Son olarak, Erbaş’ın Irak’tan Suudi Arabistan’a geçtiği belirtildi.
Bu gezilerin, ‘temaslarda bulunmak üzere’ yapıldığı ve kurum bütçesinden karşılandığı açıklandı. Ayrıca, her bir heyet üyesine ziyaret edilen ülkeye göre döviz cinsinden günlük harcırah verildiği bilgisi de paylaşıldı.
Tasarruf paketine tepki gösteren vatandaşların hedefinde Saray ve Diyanet vardı. Bir vatandaş, “Bin odalı sarayı var. Lambaları kapatsa ekonomi düzelecek” derken, başka bir vatandaş “Hazine Bakanı, Diyanet’in bütçesini kapatsın, ülkede tasarrufa gerek olmaz. Diyanet’in 3 milyar dolar bütçesi var” ifadesini kullandı.
Vatandaşların tasarruf paketiyle ilgili açıklamaları şöyle:
Suat Dülger: Saray 403 milyon lira harcıyor ama onlardan tasarruf yok. Tasarrufa ilk başta saraydan başlanmalı. Devletin şu anda çok gereksiz masrafları var, özellikle Erdoğan’ın… Örtülü ödenek ne kadar, nerelere harcanıyor belli değil. Tedbirler işe yaramayacak. Mümkün değil. Kendileri uymuyor. Kendilerinin uymadığı bir şeye millet nasıl uysun ki. Zaten millet tasarruf yapıyor. Millet kendi zor geçiniyor. Devletin gelirleri çarçur ediliyor.
Orçun Obalar: Bu bir irade meselesi. Sonuçta kamuya verilen bir söz olarak algılıyorum bunu. Ne kadar bu sözlerin üzerinde durulabilirse o kadar sonuç alınabilir diye düşünüyorum.
Ömer Bayramoğlu: Hem ekonomiyi bu hale getiriyor, hem de diyor ki, ‘Ben tasarruf yapacağım’ Madem ekonomi iyi, Almanya ile yarışıyoruz, ekonomi niye böyle, niye tasarruf yapıyorsunuz o zaman? Şimdi 5 tane araba almayacağız diyor, 3 tane alacağız diyor. Bu tasarrufla olacak iş değil ki. Sen şimdi baştan kasayı boşaltmışsın. Bundan sonra olmayan bir şeyin nasıl tasarrufunu yaparsın? Bir şey yok ortada. Bir şey olsa tasarruf yapalım da, musluğu sökmüş götürmüşler, diyor ki ‘musluğu kısacağız’ Musluk yok ki, hayali bir şey yani.
Adem Şener: Mehmet Şimşek’ten önce kaç kişi geldi, aynı açıklamalar, aynı güzellemeler, aynı sözler ama ortada bir şey yok. Saray yemeye devam edecek.